“Sayın Başkan, Kıymetli Meslektaşlarım,
Türkiye’de gerçekleşen deprem felaketinin ardından her türlü taziye ve desteğini eksik etmeyen Ülkelere, sivil toplum kuruluşlarına, arama-kurtarma ekiplerine ve siz kıymetli meslektaşlarıma en içten şükranlarımı sunuyorum. Buradan hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, ailelerine ve sevdiklerine sabır, yaralananlara da acil şifalar diliyorum. Sorunları bir kenara bırakarak insan temelli birlik ve beraberliğin önemini bir kez daha görmüş olduk.
Değerli katılımcılar,
İster savaş ister barış zamanında olsun, insan hakları ihlalleri karşısında hesap verebilirliğin sağlanması, insan hakları ve temel özgürlüklerini korumaya yönelik genel çabaların kritik bir parçasıdır.
Silahlı çatışmalarda ağır uluslararası insancıl hukuk ihlallerinin yanısıra, yaygın ve sistematik farklı uluslararası insan hakları ihlallerinin de yaşandığını maalesef dünyanın farklı yerlerinde gözlemliyoruz. Özellikle son 30 yılda daha fazla ülkede şiddetli çatışmaların yaşandığı görülmektedir. Bu tür ihlallerin sorumlularından hesap sorulmasını teminen gerekli tedbirlerin alınması esastır. Bunun için de, uluslararası hukukla uyumlu mevzuatın yanısıra, etkin ve etkili hesap verebilirlik mekanizmalarına sahip olunması önemlidir. Ulusal ve uluslararası istişareler ile birlikte bu mekanizmaları geliştirirken kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere mağdurların katılımına, kapasite geliştirme desteğine ve mali ve maddi kaynakların seferber edilmesine önem verilmelidir.
Teşekkür ediyorum.”