Bayramın birinci günü, Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan ile beraber Kars'taydık.
Ankara'dan Kars'a giderken yaklaşık bir saat sohbet etme imkanımız oldu.
"Umarım Türkiye'nin ilk kez benim aracılığımla duyacağı bir projeden bahsedersiniz" dediğimde, yıllardır zerre-i miskal değişmeyen duruşuna yakışır bir cevap verdi:
"Temel atma aşamasına gelmeyen, fizibilitesi tamamlanmayan bir şeyden bahsetmek doğru olmaz. Sayın Başbakan'ımız Binali Yıldırım beyfendiden öğrendiğimiz bir şey oldu. Az konuş, çok çalış. Ben şahsen sadece çalışmalarımla gündeme gelmeyi tercih ederim!"
Sayın Ahmet Arslan'ın karakterini az çok bilen biriyim.
Yıllardır ayakta alkışlanan pek çok projeye imza atan biri. Ancak ilginçtir ki bu projeler büyük törenlerle hayata geçirilirken hep geride durmayı tercih etti.
Örneğin; Osmangazi Köprüsü baştan sona kendi projesi olmasına rağmen bunu bir kez dillendirmedi. deniz altından araba yürütecek Avrasya Tüneli'nin proje ve fikir babası olmasına rağmen bir kez ön plana çıkma gereği duymadı.
Söz Osmangazi Köprüsü'nden açılmışken kendisine, Metin Uca isimli gazeteci eskisinin "Tünele yön tabelası koymamışlar" sözlerini sordum.
Bu konuda tek kelime etmedi, sadece güldü!
Osmangazi Köprüsü'nün geçiş ücretlerinin yüksek olduğu yönündeki eleştirilerine katılmadığını söyledi ve eleştiri sahiplerine şu öneride bulundu:
"Dünyada bizim uyguladığımız sistemin birebir aynısını uygulayan sayısız ülke var. O ülkelerdeki uygulamalar hakkında bilgi sahibi olup bizi öyle eleştirmeleri daha doğru bir yöntem olur!"
Türkiye'nin en çok merak ettiği Kanal İstanbul ile Doğu illerinin cazibe merkezine dönüştürülmesi projeleri üzerine epey konuştuk.
Önce Kanal İstanbul'u anlatayım...
Edindiğim izlenime göre Kanal İstanbul Projesi Türkiye ekonomisine hayallerin ötesinde bir pencere açacak. Bana anlatılanı size olduğu şekliyle aktarayım.
Boğaz geçişi beklemeli, Kanal İstanbul ise direk geçişler için kullanılacak. Buna kısaca "Demoraj" adı veriliyor.
"Demoraj" sisteminin ne olduğunu merak edenler için anlatayım.
Boğaz'daki aşırı deniz trafik gerekçe gösterilerek gemiler bir ya da iki gün bekletilecek.
Bu gemiler yükledikleri ürünleri ilgili şirketlere gününde teslim edememeleri durumunda yüksek tazminat ve cezalara mahkum olacakları için mecburen Kanal İstanbul'dan geçmek zorunda kalacak.
Yani meselenin Lozan anlaşmasının bitişiyle falan bir ilgisi yok.
Doğu illerinin cazibe merkezi haline dönüştürülmesine gelince...
Kars - Ardahan - Iğdır ve Ağrı bu projenin temelinin atılacağı şehirler olarak seçilmiş. Buralara farklı üretim yapmayı amaçlayan devasa fabrikalar kurulacak ve talip olan işadamlarına bila bedel verilecek.
Bu sistemin bölgeye iki büyük faydası olacak. Öncelikle onbinlerce işsize iş imkanı doğacak. Ayrıca bu fabrikalardan çıkan ürünler Türkiye'nin dört bir yanına ihraç edilerek yörenin kalkınması hedeflenecek.
Henüz pek dillendirilmese de bu proje çok kısa zamanda tüm Doğu ve Güneydoğu illerini kapsayacak. Bakan Arslan'dan aldığım bilgiye göre Kars'tan sonra ikinci cazibe merkezi Bitlis ve yöresini kapsayan illerden oluşacak.
Ancak Kars'ın en önemli sorunu Ermenistan'a açılan Doğu kapısının yıllardır kapalı olması. Arslan, Ermenistan ile Azerbeycan arasındaki görüşmelerde aktif rol oynadıklarını özellikle belirtti ve ekledi.
"Doğu Kapısı açılırsa Kars başta olmak üzere tüm bölgenin çehresi hayallerin de ötesinde bir değişim yaşayacak!"
Ayrıca bir müjde vereyim.
Pek de uzak olmayan bir tarihte Kars'a Hızlı Tren seferlerinin başlaması için çalışmalara başlanacak. İstanbul'dan Kars'a ortalama 5 veya 6 saatte ulaşılacak.
Kars izlenimlerine gelince...
Sayın Arslan Bakan olduktan sonra temsil ettiği Kars'a üç veya dört kez gitti. Her gidişinde kendisini karşılayan büyük kalabalıklar oldu. Hem kendisini karşılamaya gelenlerle, hem de Kars esnafıyla konuşma imkanı buldum.
Arslan'ı bir başka seviyor Karslı!
Samimi, dürüst ve asla değişmeyen bir siyasetçi olarak anılıyor. Bu hali Kars'ın siyasi çizgisinde daha şimdiden değişimlere yol açmış.
Kiminle konuşsam 2019 seçimlerinde AK Parti'nin ezici çoğunlukla belediyeyi alacağını söylüyor ve buna gerekçe olarak Ahmet Arslan'ın çalışmalalarını gösteriyor.
Sadece Kars değil. Iğdır ve Ağrı'da da ibre AK Parti'den yana dönüyor.
Kars'ta partilerin durumunu soracak olursanız...
CHP yok, HDP'nin yüzüne bakan yok, belediyeyi yöneten MHP'nin hizmetlerinden memnun olan yok!
Zaten verilen bir hizmet de yok! Var olan hizmetlerde de Bakan Ahmet Arslan imzası var.
AK Parti Kars İl Başkanı Adem Çalkın çok sevilen ve saygı gören biri. Kars'a hizmet etmek için canla başla mücadele ediyor.
Ancak Adem Çalkın'ın ekibi konusunda epey şikayet var. Yöre halkı,"Başkandan memnunuz ama ekibini değiştirmediği sürece başarılı olamaz" diyor.
Bu şikayetler için bin ayrı gerekçeleri var desem yeridir. Umarım Çalkın bu şikayetleri bizzat vatandaştan dinler ve gereğini yapar.
17.09.2016 11:19:02