Dünya Ruh Sağlığı Günü kutlu olsun! 

Psikolog Tuğba Akıncı '10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü' dolayısıyla hazırladığı makaleyi Karsgüncel okurlarıyla buluşturdu.

Dünya Ruh Sağlığı Günü kutlu olsun! 

Psikolog Tuğba Akıncı '10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü' dolayısıyla hazırladığı makaleyi Karsgüncel okurlarıyla buluşturdu.

“Gönül isterdi ki bu yalnızca bir kutlama mesajı olsun fakat son zamanlarda yaşadıklarımız ve karşılaştığımız olaylar, böyle bir günde ruh sağlığının önemini bir kez daha vurgulamanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.” İfadeleriyle başladığı yazısında önemli bilgilere yer veren Akıncı, şu ifadeleri kullandı:

“Yaşamımızda birçok durumla karşılaşıyoruz. Gerek aile içinde gerek sosyal ilişkilerimizde gerekse iş ortamında birçok insanla iletişim kuruyoruz. Günler peşi sıra giderken, yaşam denen o yolculukta sayısız olay yaşıyoruz.

Durup bir geçmişe baktığımızda aslında ne kadar çok şeyi ardımızda bıraktığımızı görmek mümkün. Peki ama nasıl bırakıyoruz tüm bunları ardımızda? Ardımızda bıraktığımız yalnızca yaşananlar değil de kendimizden de bir şeyler bırakıyorsak? Bu yalnızca küçük bir farkındalık sorusuydu. Terapi ortamında bunu sıkça yapıyoruz.

Ne yazık ki toplumsal olarak henüz ruh sağlığı alanında yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu noktada psikolojik sağlığını önemseyip psikoloğa giden kişilere karşı damgalayıcı bir tutum içerisinde olabiliyoruz. Unutulamamalıdır ki yalnızca psikolojimiz bozuk olduğunda ya da akıl sağlığımızı kaybettiğimizde psikoloğa gitmeyiz. Sanılanın aksine psikolojik sağlığımızı korumak ve kendimizi daha iyi bir noktaya taşımak için de psikoloğa gitmeliyiz.

Bu noktada ruh sağlığı alanında destek almanın yaşamımıza birçok katkısı olacaktır. Öncelikle yaşadığımız birçok fizyolojik hastalık ‘’stres’’ temellidir. Stres düzeyimiz arttıkça çözüm üretmede zorluk, depresif duygulanım, öfke patlamaları, kendini ifade edememe, çaresizlik gibi daha sayamadığım birçok sorunla karşılaşırız bu sorunlar fizyolojik sağlığımızı da etkiler. Dolayısıyla nedensiz baş ağrıları, vücutta halsizlik, uykusuzluk, iştahsızlık ya da çok fazla iştahlı olma, unutkanlık, ilgi kaybı gibi sorunlar yaşarız.  Tüm bunlarla mücadele edebilecek güçte olmamız için öncelikle ruh sağlığımızı korumamız ve karşılaştığımız stresle başa çıkmayı öğrenmemiz gerekir. Bunu öğrenmenin en iyi yolu da terapi almaktan geçer.

Tüm bunlar bir yana, gündemde yaşanan olaylar da oldukça üzücü…Toplumsal olarak birbirimizin yaşama hakkına saygı duymak en temel sorumluluklarımızdandır.  Bu noktada toplumu oluşturan en küçük yapı olan ailenin ve aile içinde yaşananların oldukça önemli olduğunu vurgulamakta fayda var. Çocuklar anne karnına düştüğü ilk andan beri öğrenmeye başlarlar. Ailelerin psikolojik olarak sağlıklı olması, yetiştirilen çocukların da her anlamda iyi bir eğitim almasını sağlar. Dolayısıyla çocuklarımızın psikolojik sağlığını korumak demek, sağlıklı bir toplumun temellerini atmak demektir.

O halde bugün bizim için yeni bir gün olsun. Kendimizi ihmal etmediğimiz, ruh sağlığımızı önemsediğimiz ve ihtiyaçlarımızı görmek, onlara yanıt vermek üzere çıktığımız yolculukta ilk gün. Bugün ilk adımımızı kendimizi anlamak üzerine atalım ki ; yarınlar hem bizim , hem yetiştiridiğimiz çocuklarımız hem de toplum için güzellikler getirsin… Yaşadığımız sorunları görmezden gelerek, bastırarak, kaçarak değil; savaşarak, pes etmeyerek, yüzleşerek aşabiliriz.”

‘’Binlerce kilometrelik bir yolculuk bile tek bir adımla başlar.’’- Lao Tzu


 


10.10.2024 12:21:00