B. Karantina
C. Aşılama
Bir ülkede veya bölgede bu yöntem veya yöntemlerden hangilerinin uygulanacağına karar vermek için, öncelikle sosyo-ekonomik durum, hayvan varlıklarının durumu ve şap hastalığı yönünden epidemiyolojisi, iklim-coğrafik şartları dikkate alınarak kâr-zarar analizlerinin yapılması gerekmektedir.
KESİM:
Şap hastalığına yakalanmış hayvanların ve bunlar ile temas etmiş hayvanların kesime tabi tutulmasıdır. Amaç esas virus kaynağının tüketilmesi (eliminasyonu) ve virusun hayat seyrinin (siklusunun) kırılmasıdır. Bu yöntemin dezavantajı , büyük ölçüde hayvan kaybına neden olmasıdır. Şap hastalığının sporadik olarak seyrettiği aşılama programını bırakmış ülkelerde bu yöntem uygulanmaktadır. Ancak hastalığın yayılmasının (insidensinin) düşük olduğu ülkelerde ekonomik olan bu yöntem, hastalığın yaygın olduğu ülkelerde hem ekonomik değildir, hem de toplumsal kabulü oldukça güçtür.
KARANTİNA:
Şap virusunun epidemiyolojik durumu ve edinilen deneyimler gözönünde bulundurulduğunda, sadece bu yöntem ile sonuç alınamayacağı açıktır. Ancak diğer yöntemler ile birlikte uygulandığında anlam taşımaktadır.
AŞILAMA:
Amaç hastalığın yaygın olduğu ülkelerdeki hayvan topluluğunda (popülasyonunda) yüksek antikor düzeyinin sağlanmasıdır. Bu amaçla düzenli ve yoğun aşılama programları ile popülasyonda virusa karşı direnç sağlanması hedeflenmektedir. Ancak başarı sağlanabilmesi için karantina ve önleyici (profilaktik) önlemlere gereksinim vardır. Aşılama stratejisinin belirlenmesinde hastalığın epidemiyolojisi, çevresel faktörler, çiftçilerin kültür seviyesi gibi faktörler de önem taşımaktadır.
8. ŞAP HASTALIĞININ DÜNYADAKİ DURUMU:
Hastalık 19. yy. boyunca Avrupa, Asya, Afrika, Kuzey ve Güney Amerika da yaygın olarak Avusturalya da ise yalnızca bir kez görülmüştür. Endüstriyel çiftçiliğin gelişmesi şap hastalığı üzerine dikkatlerin toplanmasına yol açmış ve hastalığın sonuçları akut hastalıktan daha önemli bulunmuştur. Hastalık sütçü sürülerde süt veriminin (laktasyon) periyodunun duraklaması ve sıklıkla mastitisle komplikasyon sonucu süt üretiminde % 25 civarında azalma, etçi sürülerde ise gelişmenin gecikmesine yol açmaktadır. Çeşitli ülkelerde bulaşık (enfekte) hayvanların kesimi veya etkili aşılama programları ile hastalığı eradike etmişlerdir. Ancak Amerika, Avusturalya, Yeni Zelanda Japonya ve Avrupa ülkeleri dışında tüm dünyada hastalığın enzootik seyretmesi sonucunda hiçbir ülke şap hastalığın yönünden güvende bulunmamaktadır. Avrupa kıtasında 1991 ve 1993 yılında Bulgaristan'da da, 1994 yılında Yunanistan'da, 1995 yılında Rusya da, 1996 yılında Rusya ve Makedonya da, 1993'te İtalya'da O tipi, 1996'da Arnavutlukta A tipi şap hastalığı sporadik olarak görülmüştür. Son günlerde ise İngiltere'de görülen ve 1997'de Taiwan'da şap hastalığına yol açan virus ile aynı olduğu açıklanan O tipi şap virusu Avrupa kıtasında hızla yayılmaktadır. Bu virus yurdumuz da görülen O tipi şap virusundan farklı bulunmaktadır. Afrika kıtasında O,A,C,SAT I, ve SAT 2 serotipleri salgınlara yol açmaktadır. Ortadoğu, Hindistan ve Uzakdoğu'da ise O,A ve ASIA serotipleri görülmektedir.
9. TÜRKİYEDE ŞAP HASTALIĞININ DURUMU:
Yurdumuzda şap hastalığı ile ilgili ilk istatistiki bilgilere 1914 yılında yayınlanan Ziraat İstatistik Dergisinde rastlanmaktadır. Hastalık hakkındaki geniş bilgi ve kayıtlara ise 1957 yılından sonra rastlanmaktadır. 1957 yılında görülen büyük şap salgınını takiben; 1958 yılında Etlik Veteriner Bakteriyoloji Enstitüsü bünyesinde geçici bir şap laboratuvarı ve daha sonra 1967 yılında Şap Enstitüsü kurulmuştur. Ülkemizde görülen şap virusu tiplerinin belirlenmesi, bu tiplere karşı aşı üretiminin yapılması, bağışıklık düzeyinin belirlenmesi ve şap hastalığı ile ilgili araştırma ve eğitim çalışmaları Şap Enstitüsünce yürütülmektedir. Ülkemizde 1957 yılındaki büyük salgına O tipi şap virusunun yol açtığı bildirilmiştir. 1962-1965 yılları arasında O1, SAT1 ve A22 tipi şap virusları salgınlara yol açmıştır. 1973-1978 arası görülen ASIA1 tipi şap salgınlarına daha sonra 1983-1985 arası rastlanmıştır. 1985'den sonra ise O1 ve A22 tipleri görülmüştür. Ancak 1997 yılında İran'dan yurdumuza yeni bir A tipi girmiş ve A22 tipine karşı dominant özellik kazanmıştır. 1999 yılında ise ASIA1 tipi şap virusu yurdumuza girmiştir. Şu anda O1, A İran ve ASIA1 tipi şap virusları ülkemizde şap hastalığına yol açmaktadır. Ülkemizde şap hastalığı ile mücadelede aşılama ve karantina yöntemi kullanılmaktadır. Ancak hayvan hareketlerinin çok fazla oluşu, doğu ve güneydoğu sınırlarımızdan kaçak hayvan girişleri, endüstriyel hayvancılığa geçilememesi ve çiftçimizin yeterince bilinçlenmemiş olması mücadeleyi güçleştirmektedir.
10. ŞAP HASTALIĞINA KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER:
1.KORUYUCU OLARAK ALINACAK ÖNLEMLER
Yetiştiricilerin Alacağı Önlemler
A.Ahır girişlerinde şap hastalığına etkili dezenfektanlar (örn: sitrik asit veya sudkostik) ile muamele edilmiş paspasların sürekli bulundurulması.
B.Ahırlara hayvan bakıcılarından başka kimsenin sokulmaması, bakıcıların da farklı kıyafet ve ayakkabı ile ahıra girmesi,
C.Sağım öncesi ellerin, otomatik sağım makinelerinin ve memelerin temizliğine özen gösterilmesi.
D.Yeni satın alınan hayvanların 15 gün süre ile karantinaya alınması ve süre sonunda sağlam ise diğer hayvanların yanına sokulmaması.
E.Mera mevsiminde enfekte meralara hayvanların gönderilmemesi.
F.Enfekte bölgelerden ot, saman, vb.nin alınmaması.
2.HASTALIK ÇIKMADAN VETERİNER TEŞKİLATININ ALACAĞI ÖNLEMLER:
A.4-6 ayda bir düzenli şekilde aşılama yapılması
B.Hayvan hareketlerinin kontrol edilmesi.
C.Hayvan sevkiyatından önce hayvanların aşılanması ve 3 hafta sonunda sevkiyata izin verilmesi.
D.Hayvancılıkla uğraşanların eğitilmesi.
3.HASTALIK ÇIKTIKTAN SONRA ALINACAK ÖNLEMLER:
Yetiştiricinin Alacağı Önlemler:
A.Hasta hayvanlar ile sağlıklı hayvanların hemen birbirinden ayrılması.
B.Hasta hayvanların bulunduğu yerin dezenfeksiyonu
C.Hasta hayvanların altlıklarının yakılması.
D.Hayvan bakıcılarının ayrılması
E.En hızlı şekilde Veteriner Hekimin haberdar edilmesi.
Veteriner Hekimin Alacağı Önlemler:
F.Kesin tanı için marazi madde alınarak en seri şekilde Şap Enstitüsüne gönderilmesi.
G.Hastalık çıkan yere kordon konulması, çift tırnaklı hayvan ve ürünlerinin çıkışının durdurulması.
H.Alınacak sonuç doğrultusunda hastalar, şüpheliler ve 5 aylıktan küçükler dışında kalan tüm hayvanların aşılanması.
İ. Ölen hayvanların yakılarak veya gömülerek imha edilmeleri.
J.Sahibinin isteği doğrultusunda karantina bölgesinde kesilecek hayvanlara Hayvan Sağlığı Zabıtası hükümlerinin uygulanması.