Asfiksinin kelime anlamı olarak kişinin oksijensiz kalması anlamına geldiğini yazımızın başında belirtmiştik. Hastalar bu duruma maruz kaldığında şu belirtiler ortaya çıkabilmektedir;
· Tırnak uçlarında morarma
· Solunum güçlüğü
· Hiç nefes alamama
· Yabancı cisimlerin hava yoluna kaçması sonucunda hava yolunun açıklığını sağlayana kadar şiddetli öksürük
· Konuşma güçlüğü
· Aşırı oksijensizlik durumunda baygınlık
· Gözlerin kızarması, morarması
· Dudak ve dilde morarma (siyanoz belirtisi)
· Kılcal damarlarda yırtılmaya bağlı olarak yüzeye yakın noktalarda kanama odakları
· Dokularda sıvı birikmesine bağlı ödem
· Kanda oksijen moleküllerinin miktarının azalması, karbondioksit moleküllerinin miktarının artması
· Kan asitliğinin artması gibi belirtiler asfiksi tablosunda yaygın bir şekilde görülmektedir.
Asfiksinin Nedenleri Nelerdir ?
Asfiksi kişilerin oksijensiz kalması sonucunda doku ölümlerinin meydana geldiği bir klinik tablodur. Bu durum birçok sebebe bağlı olarak görülmektedir. Eğer altta yatan bu neden engellenmezse ve en kısa süre içerisinde müdahale edilmezse beyin oksijen açısından fakir kalacağı için bilinç kaybı gibi komplikasyonlar meydana gelebilir. Eğer buna rağmen müdahale edilmezse beyin dokusu ölümü geciktirmek için vücuttaki kanın birçoğunu kendine çekmeye başlayacaktır. Bu da vücudun çeşitli yerlerinde morarmalara neden olur. Zamanla beyin dokusu kandaki bütün oksijeni kullandığında ilk önce normal dokularda daha sonra da beyin dokusunda ölümler gerçekleşir. Bunun sonucunda da beyin ölümü ortaya çıkar.
Asfiksiye bağlı olarak görülen bu mekanizma anlatırken her ne kadar uzun görünse de aslında çok kısa süre içerisinde gerçekleşmektedir. Yani herhangi bir oksijensizlik durumunda beyin dokusu uzun süre hayatta kalamaz. Bundan dolayı asfiksi nasıl tedavi edilir ise edilsin mutlaka hastanın oksijen ihtiyacının yerine getirilmesi gerekmektedir.
Asfiksiye neden olan faktörler şu şekilde sıralanabilir;
· Çeşitli gıda maddelerinin (özellikle küçük boyutlu gıdalar) hava yoluna kaçması
· Çocukların hava yollarına yabancı maddelerin kaçması
· Kuduz, spinal müsküler atrofi vs. gibi havayolu kaslarını etkisi altına alan hastalıklar
· Su boğulmaları
· İntihar
· Cinayet
· Zehirli ve toksik etkiye sahip maddelerin solunması
· Vurgun
· Karın ve göğüs bölgesine alınan şiddetli travmalar
· Ciddi kanamalar
· Siyanüre maruz kalmak
· Beyne giden kan akımının engellenmesi
· Çeşitli kazalar asfiksi açısından risk oluşturmaktadır.
Asfiksi Teşhisi Nasıl Konulur ?
Asfiksi durumunda hastalar dışarıdan kolay bir şekilde fark edilebilecek belirti ve bulgular ortaya çıkarmaktadır. Bu nedenle bir kişinin asfiksi geçirip geçirmediği genellikle kolay bir şekilde anlaşılmaktadır. Hastaneye yapılan başvurularda hastalar ya bilinci kapalı şekilde ya da ölüm gerçekleşmiş şekilde getirilmektedir. Çünkü bu hastalarda tam bir oksijen yoksunluğu vardır.
Kliniğe getirilen hastalarda bilinç kaybı ya da solunum durması ile karşılaşılırsa hemen hastaların yaşam bulgularına bakılmalı ve kontrol altına alınmalıdır. Bu hastaların soluk alıp vermesinin devam ettirilmesi gerekmektedir. Eğer kalp durması meydana gelmiş ise CPR olarak adlandırılan kalp masajına başlanması gerekmektedir.
Eğer kliniğe getirilen hastalar ölmüşse (hastane ortamında ya da hastaneye geliş yolunda) adli tıp doktorları tarafından cesetler morga alınmalı ve sonrasında otopsi incelemesi için bekletilmelidir. Bu sayede altta yatan bir cinayet, intihar vs. var mı diye araştırılır
Asfiksi Tedavisi Nasıldır ?
Asfiksi olarak adlandırılan klinik tablo oldukça ciddi sonuçlar doğurabilen ve en kısa sürede müdahale edilmesi gereken bir sağlık sorunudur. Eğer asfiksi geçiren hastada ölüm meydana gelmemiş ise acil bir şekilde ilk yardım uygulamalarına başvurulması gerekmektedir. Bu ilk yardım uygulamaları ilk yardım eğitimi alan kişiler ya da 112 acil çalışanları tarafından yapılmalıdır. İlk yardım uygulamaların asfiksinin altında yatan nedenlere göre heimlich manevrası, kalp masajı ve suni teneffüs gibi uygulamalar yapılır.