Kars Güncel- Karsın Sarıkamış İlçesi'nde bulunan ve dünya genelinde sayılı kayak merkezleri arasında bulunan Sarıkamış Kayak Merkezi'ne, yapımı devam eden Karakurt Barajı tamamlanınca olumsuz etki edip etmeyeceği şimdiden merak konusu oldu.
Son zamanlarda Karakurt Barajı ve HES Projesinin tamamlanması ile birlikte Sarıkamış Kayak Tesislerinin etkilenip etkilenmeyeceği ile ilgili olarak vatandaşlar arasında soru işaretleri oluştuğu gözlemlenmektedir. Herkesin bildiği üzere Sarıkamış KayakMerkezinin bulunduğu bölgeye dünyada sayılı yerlere yağan kristalize kar yağmaktadır. Bu kar, yağmasından sonra uzun süre dahi geçse ilk günkü tazeliğini korumaktadır. İşteSarıkamış Kayak Merkezi, Karakurt Barajının su tutması ile tehlike altına gireceğine dair endişelerin seslendirilmesi üzerine konu ile ilgili olarak bilgisine başvurulan çevre ve idare hukukçusu Av. Mehmet Parlaka konu ile ilgili görüşlerini sorduğumuzda şunları söyledi:
Sarıkamış Kayak Tesisleri ilimizin ve bölgemizin göz bebeğidir. Kış turizminin olmazsa olmazıdır. Ülkemizin her yerinden insanlar gelip Sarıkamışta kaymak istemektedirler. Bunun sebebi ise ülkemizde sadece Sarıkamış'a yağmakta olan kristalize kardır. Bu kar çeşidi ilk yağdığı günkü tazeliği çok uzun bir süre koruyabilmektedir. Karakurt Barajı, Aras Nehri üzerinde kurulan en büyük baraj olacaktır. Karakurt Barajı ve HES Projesiile oluşacak göl alanı; Sarıkamış ilçemizinKarakurt Köyü sınırlarında başlayıp,Horasanın Meşecik Köyü sınırından yaklaşık 4 km. sonra son bulacaktır. Karakurt baraj gövdesinin kurulması ile suyun tutulması halinde maksimum rezervuar hacmi 920,32 hm3lük göl alanı oluşması planlanmaktadır. Bu kadar büyük bir su birikintisinin iklimi değiştireceği muhakkaktır. Oluşacak iklim değişikliği ile nem dengesi değişecek ve Sarıkamışa yağan kristalize kar yağışı bundan olumsuz etkilenecektir. Çünkü kristalize kar yağışı, ancak belli bir yükseklikte ve nem oranında oluşabilmektedir. Karakurt Barajı ve HES Projesinin tamamlanması ile birlikte oluşacak nem dengesindeki değişiklik kristalize karın yağmasını engelleyecektir. Bu durum ise Sarıkamış Kayak Merkezindeki milyonlarca lira tutarındaki yatırımların büyük bir zarara uğraması anlamına gelecektir. Zira ÇED sunum dosyasında da belirtildiği üzere proje alanı kayak merkezinin kuş uçuşu yaklaşık 17 km. güneydoğusunda bulunmaktadır. Bu mesafe ise barajdan etkilenmek için oldukça kısadır.Karakurt Barajı ve HES Projesinin ÇED Raporunda baraj inşa edilmesi ile nehir habitatının göl habitatına dönüşeceği belirtilmiştir. Aynı raporda Uzun yıllar göller üzerinde yapılan araştırmalar sonucu büyük rezervuarlar çevresinde mikroklimatik etkiler meydana geldiği kanıtlanmıştır. Oluşturulan baraj gölleri suyun hava ile temas yüzeyini artırır. Durağan ve geniş yüzeyli bir su kütlesi olması sebebiyle yüzeysel buharlaşma artar. Buna bağlı olarak havadaki nem oranı yükselir, hava kütlesel hareketlerinde değişimler görülür. Bu durum yer yüzeyine ulaşan yağmur miktarını artırabilir. denilmektedir. Bu raporda barajın Sarıkamışa yağan kristalize kar yağışını nasıl etkileyeceğine dair bir bilimsel araştırma yapılmamıştır. Bundan dolayı Sarıkamış Kayak Tesislerinin gözde bir mekan olmasını sağlayan bu özellikli kar yağışının tehlike altında olma ihtimali bulunmaktadır. Şayet yapılacak baraj bu kar yağışını engellerse kayak tesisleri bundan büyük bir zarar görecektir. Bunun örneği geçen yıl Ardahanda yaşanmış ve hatta kar yağışındaki azalma ulusal medyaya bile yansımıştır. Bu nedenle yapılacak olan barajın kar yağışını etkileyip etkilemeyeceği yönünde uzmanlardan oluşan bilimsel bir komisyon oluşturulup konunun incelenmesi gerektiği kanaatindeyiz. Aksi takdirde yarın çok geç olacaktır.
Ayrıca baraj sahası içinde kültür varlığı bulunmaktadır. Şöyleki; Karakurt Barajı ve HES Projesi Nihai ÇED Raporu'nda Proje alanı ve yakın çevresinde (yer altı ve yerüstünde) kültür ve tabiat varlıklarına rastlanmamıştır. denildiği halde söz konusu proje sahası içerisinde 21/07/1983 tarihli ve 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 3. maddesinin birinci fıkrasının "Tanımlar" başlıklı (a) bendinin 1.,2.,3. ve 5. alt benlerinde "Kültür Varlıkları", "Tabiat Varlıkları", "Sit" ve "Koruma Alanı" olarak tanımlanan ve aynı kanun ile 17/6/1987 tarihli ve 3386 Sayılı Kanunun ilgili maddeleri uyarınca tespiti ve tescili yapılan alanlar bulunmaktadır. Ve hem de bu kültür varlıklarının bir kısmı I. Derece Sit Alanı olarak tescil edilmiştir.
KarakurtKöyünde bulunan "KARAKURT KİLİSESİ" tescilli kültür varlığı olup; hala Karakurt Köyü'nde ayakta durmaktadır.Karakurt Kilisesi'nin kitabesinde "9. yüzyılda Baltık mimari tarzında doğu-batı doğrultusunda bazilikal planlı olarak yapılan kilise düzgün kesme tüf taşından yapılmıştır. Dış cephe duvarları payandalarla desteklenen kilisenin kuzey ve güney cephelerinde 3'er adet dikdörtgen pencere bulunmaktadır. Kilisenin iç mekanında yağlı boyalarla gökyüzünü andıran süslemeler yapılmıştır. Günümüzde kullanılmamaktadır. Kilise taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilmiştir." yazılıdır. Bu tarihi yapının dışında 20den fazla tescilli kültür varlığı aynı sahada yer almaktadır. Aynı sahada tarihi Urartu Kaya Mezarları da bulunmaktadır. Bu tarihi Eserlerin Kültür Ve Turizm Bakanlığı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun "Baraj Alanlarından Etkilenen Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunması"na dair ilke kararına tabi olup bu ilkelere uygun şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Belirttiğimiz ilke kararı gereğince bilimsel bir komisyon oluşturup gerekli incelemeler yapılarak Acil Eylem Planını yapıldığına dair kamuoyuna bilgi de verilmemiştir. Temennimiz kamuoyu nezdinde önemli olan ve rahatsızlık yaratan bu durumun yetkililerce göz önüne alınıp konunun ivedi olarak inceletilmesidir. Bu tarihi yapılan bir şekilde kurtarılması mümkün ise su altında kalmalarının önüne geçilmesinde büyük bir kamu yararı vardır.
21.10.2018 12:42:00