Kars İHH İnsani Yardım Derneği, cuma namazı sonrasında ABDnin İsrail Büyükelçiliğini Kudüse taşımasına tepki göstermek amacı ile protesto yaparak basın açıklaması düzenlendi.
Kars Güncel- Kars İHH İnsani Yardım Derneği, cuma namazı sonrasında ABDnin İsrail Büyükelçiliğini Kudüse taşımasına tepki göstermek amacı ile protesto yaparak basın açıklaması düzenlendi.
Fethiye Camii'nde cuma namazı sonrasında düzenlenen basın açıklaması ve protesto gösterisinde Kars İHH İnsani Yardım Derneği Başkanı Sertan Sefertaş ve dernek üyeleri katıldı. Basın açıklaması yapan grupta bulunan vatandaşların ellerinde Türk Bayrakları ve "Az Kaldı İsrail, Geliyor Azrail" yazılı döviz ve pankartlar ile tepkilerini dile getirdiler.
Kars İHH İnsani Yardım Derneği Başkanı Sertan Sefertaş, burada yaptığı açıklamada şöyle dedi;
KUDÜS İLK KIBLEMİZ VE MÜSLÜMANLARIN TOPRAĞIDIR !
ABDnin İsrail Büyükelçiliğini Kudüse taşımasına tepki göstermek, Filistinli kardeşlerimizin düzenlediği Büyük Dönüş Yürüyüşüne destek vermek ve Büyük Felaket olarak adlandırılan Nakbanın 70. yılını protesto etmek için bütün kardeşlerimizle meydanlardayız.
15 Mayıs günü Büyük Felaket Nakbanın 70. yıl dönümü. 70 yıldan beri Siyonist İsrail, Müslümanları kışkırtmak amacıyla Mescid-i Aksa etrafında yaşlı, genç, kadın çocuk demeden katliamlarına devam ediyor. İsrail devleti ve askerleri, kirli postallarla Kıble Camiinin içinde terör estirip ibadet eden insanlara gaz bombalarıyla ve plastik mermilerle saldırarak, camide bulunan Kuran-ı Kerim'leri yerlere atıp üstlerine basarak hukuksuzluğa hız kesmeden devam etmektedir. Filistine, Gazzeye uygulanan abluka ve ambargo her geçen gün ağırlaşmaktadır. 70 yıldır hakları, toprakları,vatanları, canları, malları gasp edilen Filistinliler, İsrail zulmü altında yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyorlar.
Filistinliler, kadınlarıyla ve çocuklarıyla son bir aydır Büyük Dönüş Yürüyüşü gerçekleştiriyorlar. İşgalci İsrail ise ateş açıp masum insanları, çocukları ve yaşanan olayları dünyaya aktarmak isteyen basın mensuplarını şehit ediyor. Olayların başlangıcından bugüne kadar İsrail askerlerinin kurşunlarıyla ve müdahalesiyle 48 kişi şehit edildi, 8 binin üzerinde kişi de yaralandı.
İlk kıblemizin bulunduğu Kudüs ve Filistin, 1948 yılından beri hukuksuz olarak kurulan Siyonist İsrail işgali altındadır. Siyonist İsrail devleti, Kudüsü hukuksuz bir şekilde tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak başkent yapmak istemektedir. Kim hangi kararı alırsa alsın "Kudüs İslamındır ve Kudüs bizimdir. Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs, Mekke ve Medine'den sonra, bütün Müslümanların kutsal bildiği Mescid-i Aksaya ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi ilk kıblemize, Peygamber Efendimizin (SAS) Miraça yükseldiği o mübarek beldeye sahip çıkma zamanıdır.
Bugün burada ve tüm Türkiyede Kudüs dostlarıyla birlikte ABDnin ve İsrail'in bu hukuksuz kararına ve uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiyeyi, Uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve İsrailin attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz.
Fransa'da 300 kişinin bir bildiri hazırlayarak Kuran-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmasını istemesinin hadsiz bir tavır olduğu ve bu durumu en ağır bir şekilde lanetliyoruz. Fransa'da yaşlı bir Yahudi kadının öldürülmesi üzerine ortaya çıkan birtakım tartışmalara bağlı olarak, bazı odaklar tarafından Müslümanların kutsal kitabı Kuran-ı Kerim'e karşı bir iftira kampanyası başlatıldığı ve haddi aşan provakatif teklifler dile getirildiğini takip etmekteyiz.
"Söz konusu anlayışa sahip bir grup tarafından hadsiz bir tavırla Kuran-ı Kerim'den bazı ayetlerin çıkarılmasını teklif etme saygısızlığında bulunulmuştur. "Bütün Müslümanların istisnasız ortak inancına göre Kuran-ı Kerim Allah'ın indirdiği son kitaptır. Bu ilahi kelam,hiçbir harfi değişmeden günümüze kadar gelmiştir, kıyamete kadar da değişmeyecek ve değiştirilemeyecektir. Kur'an-ı Kerim'e göre inancı ne olursa olsun insan hayatı değerlidir, dokunulmazdır, hatta bir insanın haksız yere öldürülmesi bütün insanların öldürülmesi, bir insanın yaşatılması ise bütün insanlığın yaşatılması gibidir. "Bütün bu gerçeklere rağmen münferit ve faili meçhul bir takım olaylar üzerinden algı oluşturarak İslam'a,Müslümanlar'a ve Kuran-ı Kerim'e iftira edilmesi akla, ilme, tarihe, hakka,hukuka ve vicdana aykırıdır. Bu önyargılı çaba özellikle son zamanlarda Müslümanların temel hak ve hukukunu tehdit eden İslamofobiye hizmet etmekten başka bir işe yaramayacaktır. Bütün Müslümanları incitecek bu tür provakatif eylemleri şiddetle kınıyor ve tüm dünya kamuoyunu daha insaflı ve hakkaniyetli olmaya davet ediyoruz." şeklinde olurken, grup daha sonra tekbirler getirerek ve İsrail ve ABD'nin aldığı karara karşı slogan atarak ayrıldı.