Kars Güncel-UNESCO Dünya Miras Listesine dahil edilen ve Kars'a 42 kilometre uzaklıktaki Ocaklı Köyü sınırları içerisinde yer alan Ani Ören Yeri herkesin ilgi odağı haline geldi.
Ani Harabeleri, tarihçi, gazeteci, arkeolog, fotoğraf sanatçıları gibi hayatın her alanından herkesin gezip görme fırsatı yakaladığı ören yerleri içerisinde en önemlilerinden birisi oldu. Yurt içinden ve yurt dışından 7'den 70'e Kars'a gelen herkesin gezip görmek istediği yerlerin başında gelen Ani Harabeleri, tarihi yapılarıyla misafirlerini büyülüyor.
Türkiye-Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay Nehri'nin batı yakasında Türkiye sınırları içerisinde volkanik bir tüf tabakası üzerine kurulmuş bir ortaçağ şehri olan Ani Harabeleri, yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Geçmişte birinci derece askeri yasak bölge olduğu için kimsenin gezip görme şansının bulunmadığı Ani Ören Yeri, yasağın kalkmasından sonra adını tüm dünyaya duyurarak insanların Kars'a gelmesinde etken oldu. Bilimsel dergilerin bile konu edindiği Ani Ören Yeri taşıdığı tarih ile de herkesin dikkatini üzerine çekiyor.
Fotoğraf projesi kapsamında Ani harabelerinde Şeyh Şamil Kafkas Oyunları çalışmasını gerçekleştiren Kars Kafkas Üniversitesi öğrencisi Muhammed Ali Gökçe, Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3'ncü sınıf öğrencisi Duygu Göktürk, okul öncesi öğretmeni Damla Yeşiltaş ve profesyonel dansçı Ömürcan Yıldız, adeta görsel şölen sundu.
"Tarihi İpek Yolu üzerinde kurulan Ani Ören Yeri"
Ani Harabelerinde ilk yerleşme M.Ö. 5000-3000 yıllarında Kalkolitik Çağda başlar. Ören yeri Anadolu'ya İpek Yolu üzerinden girişte ilk konaklama merkezi olduğundan aynı zamanda bir ticaret merkezi olan antik kentin zenginliği de buradan gelmektedir. Ören yerinin en eski tarihi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır. Tarih öncesi dönemde ören yerindeki yerleşim bostanlar deresi olarak bilinen vadideki volkanik oluşumlu mağaralardan oluşmuştur. Bu günkü ören yerini oluşturan iç kale M.S. 4. yüzyılda Kars Şehrine ismini veren Karsak'lılar tarafından yaptırılmıştır. Ören yerinin dış cephe surları Bagratlı Kralı Aşot tarafından M.S. 964 yılında yaptırılmaya başlanmış daha sonra Kral III. Sembat 978 yılında 2. takviye sur sistemini yaptırmış, 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan'ın Ani'yi feth etmesinden sonra Ani beyi olan Ebul Menucehr tarafından 1064-1072 arasında 3. sur sistemini yaptırmıştır. Kale surları deve tüyü ve siyah renkli tüf taşından yer yer iki ve üç sıra halinde Horasan harcı ile yapılmıştır. Kurulduğu arazi üzerine uyumu sağlamak amacıyla üçgenimsi bir şekilde inşa edilen surların 7 giriş kapısı mevcut olup bu kapıların en önemlileri Aslanlı Kapı, Kars Kapısı, Sarnıçlı Kapılardır. Şehrin surları uzun kuşatmalara dayanıklı hale getirmek için surlar arasına yapılan destekleme kuleleri aynı zamanda erzak ve tahıl deposu olarak kullanılmıştır.
Arazinin eğimine göre yer yer 5 metredir. Yüksekliğe kadar oluşan surların dış cephelerinde Haç motifleri, aslan ve yılan kabartmalı rölyefler, çini süslemeler mevcuttur. Ören yerinin ana giriş kapısı olan aslanlı kapı iki büyük giriş kapısından oluşmaktadır. Aslanlı kapının bulunduğu surların doğu yanındaki burç üzerinde Selçuklu Sultanı Alparslan'ın şehri 1064 yılında fethetmesini belgeleyen 4 satırlık Kufi İslami Kitabe de mevcuttur. Ani harabeleri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine alınarak Türkiye'den listeye dahil edilen 16. yer oldu.