Sezgin Yıldız Yazdı; 'Seçimden Seçime Karslı Olduğunu Hatırlayan Karslılar'

Kars Güncel- Sezgin Yıldız'ın "Seçimden Seçime 5 Yılda Bir Kars'ı Hatırlayan Kars'lılar" için kaleme aldığı o yazı...

Terazinin bir kefesinde çantacılar, diğer kefesinde  Gazi Kars’ın geleceği var.
“Önümde dururken memleketin hâli,
Susup da boynuma almam vebali; 
Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali 
Susarsam, hakkını helâl etmesin!”

Gelin biz Karslılar artık susmayalım. 
Anlaşılmıyor mu?
Biz sustukça Kars geriliyor. Biz sustukça siyasi rant elde edenler utanmayacak.
Biz sustukça seçimden seçime Kars’ı hatırlayanlar hep olacaktır.
Biz sustukça, Ankara’dan iki üst düzey isim tanıyıp kars’ta yaşamayan bizi yönetmeye hep talip olacak.
Vallahi kimseye bir kinimiz yok ama kırgın ve öfkeliyiz arkadaş.
Neden mi?
Kimliğinde doğum yeri Kars yazanları seçimden seçime Kars’ta gördüğümüz için 
Bizler gibi 9 ay kar altında kalıp üşümediğiniz için
Bizler gibi yüksek rakamlı faturalar ödemediğiniz için
Sokakta yürürken ayakkabılarınız çamura batmadığı için
Üstünüz başınız bizim gibi kirlenmediği için
Çocuklarınız  bizim çocuklarla aynı kaderi paylaşmazken bizi yönetmeye dışardan gelip talip olduğunuz için Sizlere kırgın ve öfkeliyiz.
Sokakta yürürken kaldırım taşına bastığında üzerine çamur suyu sıçramayan adamlar bizi yönetmesin istiyoruz.
Bizler çok basit bir şey istiyoruz: Bizimle aynı kaderi paylaşanlar bizi yönetmeye talip olsunlar. 
Unutmayın Karslılar;
Anadolu’yu Kafkaslara bir dantel gibi işleyerek gönül bağının köprülerini kuran, davulla zurnayı; akardionla nağarayı kardeş kardeş büyüten, Kafkas halk oyunları ile halayların el ele tutuşup  ebem kuşağına dönüştüğü  bu Kadim Şehre ırkçılık ve nifak tohumları ekenleri de  istemiyor.

Farkındayız Karslılar olarak,  Bazılarınız Şark kurnazlığının yanında iyi derecede zübüklük yapabiliyor ama  tasavvuf semamızın parlayan yıldızı Ebu’l Hasan Harakani’nin manevi ikliminde büyüyen insanları kandıramazsınız. Sizler de bunun farkına varın.

Şimdi Anayasanın bize verdiği seçilme hakkını kullanmayalım mı diyenlere de gelelim, Bence hiç gelmeyelim Ama yine de bir çift söz edelim hadi... Yine bizi anlamıyorsunuz, Yine sınıfta kaldınız. 
Otur, sıfır!..

Velhasıl, her ne kadar yazsam da bir şeyler hep eksik kalacak biliyorum. 
Dokuz ay kışı üç ay baharı olan serhat şehrimiz Cemal Süreyan’nın “Beyaz uykusuz uzakta” dediği gibidir halen. Bizler: beyaz, bizler uykusuz; Sizler Uzaktasınız…

Sevene de sövene de selam olsun…